Bu Şarkıları Dinlemeye Doymadım Doyamadım...

Daha önce yazdığım üzere dinlediğim belli bir müzik türü hiç olmadı, kulağıma ne hoş gelirse dinledim, dinliyorum. Sadece belli bir müzik türünü dinlemenin insanın seçeneklerini kısıtladığını düşünüyorum ancak belli dönemlerde insanlara belli bir tür daha cazip gelebiliyor tabi bu insanın içinde yaşadıklarıyla da ilintili bir durum. 30 yaşına girmiş ve üstünde belli stres ve kaygıları bulunan biri olarak yardımıma trip-hop yetişti. Bu akımın öncüleri olan Massive Attack, Portishead ve Radiohead gruplarından başlayınca insan kendini Tricky, Sia, Lamp, Archivede bulabiliyor ve görünen o ki bu liste uzayıp gidecek...Bunların haricinde The Irrepessibles grubu da favorilerim arasında.

Bu arada müzik zevkimin gelişiminde büyük katkısı olan www.last.fm e değinmeden geçemeyeceğim, bence herkes bir profil oluşturup bu zenginliği yaşamalı hatta ilgilendiğiniz biri varsa mutlaka hesap açmasını sağlayıp müzik zevkinizi kıyaslayın. Kulağa hoş gelenler tutmayınca o ilişkide tutmaz emin olun.

Bu dönemde dinlediklerime  www.last.fm/user/universe1981 adresinden ulaşabilirsiniz. Ancak en çok dinlediğim 3 parçayı paylaşmadan geçmek istemedim...








Posted by Evren Barlas | zaman: 19:01 | 0 yorum

Yeni Yaşam Organizatörünüz...Springpad...


Planlı yaşamak kiminin hayatı kimininse rüyası. Springpad sitesi hayatını daha planlı yaşamak isteyenler için bulunmaz nimet niteliğinde. Bu işlevsel sitede izleyeceğiniz filmleri, okumak istediğiniz kitapları, satın almak istediğiniz ürünleri ve hatta yemek tariflerini bile kayıt altına alabilir, unutmak istemediğiniz her şey için alarm kurabilir ve bütün bunları arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Iphone ve android işlemcili telefon kullananlar ücretsiz olarak springpad programını indirip telefonlarında da rahatlıkla kullanabilirler.

Posted by Evren Barlas | zaman: 20:16 | 0 yorum

Evlenilesi Bayanlar...(Gülay Özdem)




İzmir 9 Eylül Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği okurken kalk sen radyoda çalışmaya başla sonra kanal 24 te program yap ve bir gece NTV'de ajansa bakalım derken karşımıza çık!

İyi ki de çıkmış, onun sayesinde haber seyredenlerin sayısında büyük bir artış yaşandı, ve hatta "Esmer olsun çamurdan olsun." diyenlerin sayısını da arttırdığı söylenebilir.

Gülay Özdem önce ses tonuyla dikkatinizi cezbeder sabaha kadar boş laf anlatsa dinleyebilirsiniz sonrasında vücuduna göre orantısız olduğunu düşündüğünüz kafasındaki parlak siyah saçlar, gözlerinizi biraz daha aşağıya kaydırdığınızda güzel bir kaş göz dudak üçlemesiyle karşılaşırsınız ve sonunda da dudağındaki güzelliği tamamlayan beni fark edersiniz. Duruşunda, bakışında ve mimiklerinde bir karizma vardır öle alelade değildir. Bu karizmatik görünüşünün altında bir de çok sıcak bir insan olduğu gösteren röportajıyla ayrıca gönüllerde taht kurmuş durumdadır. Bu özelliklerinin dışında kendisinin sıkı bir Fenerbahçeli oluşu benim gözümde onu daha bir evlenilesi bayan kılmıştır. Ben "Gülay Özdem haber sunsun her şeyden haberim olsun ama sabahlar olmasın" diyorum.

Posted by Evren Barlas | zaman: 15:39 | 0 yorum

Cheryl Lynn - Got To Be Real





Marks & Spencer'ın reklamıyla tekrar hayatımıza giren unutulmaz şarkı.



Posted by Evren Barlas | zaman: 15:49 | 0 yorum

Polaroid ile Yeniden Geçmişe...



Son zamanlarda fark ettim ki kimse çektiği fotoğrafları baskıya vermiyor, albüm yapmıyor. Oysaki eski zamanlarda misafir gidilen evde elinize mutlaka bir resim albümü verilirdi. Fotoğraflara bakılırken ilgili konu açılır muhabbet öyle akıp giderdi. Nerede o eski zamanlar diyecek yaşta değilim henüz-Şükür- ancak albüm oluşturmayı ve fotoğraflara dokunarak bakmayı özledim.

Bir zamanlar epey büyükçe bir fotoğraf makinesi vardı-Polaroid 600- çekileni koyu renkte verir sizde elinizde sallaya sallaya çekilen görüntüye ulaşırdınız. O fotoğraflara ulaşmanın heyecanı ve keyfi farklıydı. Sağ olsun Polaroid firması günümüzde de bu keyfi yaşayabilelim diye bir kaç ürün piyasaya çıkartmış. Bunlardan birincisi Polaroid Two fotoğraf makinesi, dünyanın anında baskı verebilen ilk digital fotoğraf makinesi olma özelliğini taşıyor. Bir diğeri de eski 600 modelinin geliştirilmişi olan Polaroid 300 analog fotoğraf makinesi. "Benim iyi bir fotoğraf makinem var" deyip baskı için üşenenlerdenseniz Polaroid firması sizin içinde PoGo fotoğraf yazıcısını geliştirmiş. Her üç üründe bize yeniden albüm oluşturmamız için ilham verici üstelik Polaroid fotoğraf çekimlerinde fotoğrafı 'sallamak' tamamen sizin tercihinize kalmış...



Posted by Evren Barlas | zaman: 17:34 | 0 yorum